18 Ağustos 2015 Salı

Köpeğinizin Durduk Yere Havlamasının Önlenmesi

Köpeğinizin Durduk Yere Havlamasının Önlenmesi



Komşularınızı rahatsız etmemesi için köpeğinizin havlamasını engellemek gerekir . Köpeğin havlaması , rahatsız olan için yasal haklar doğurur ve evinizi boşaltmak zorunda bile kalabilirsiniz .Köpeğinize bu eğitimi verirken , tamamen havlamaktan vazgeçecek diye korkmayın . Ona nerede ve nezaman havlayacağını öğretebilirsiniz , köpeğinizin havlamasının da bir anlamı olacaktır . Bu eğitimin sizin için de yararı büyüktür . 
Köpekler genellikle evde yalnızken havlarlar ; ama sizin yanınızda havladığında '' SUS '' komutuyla onu uyarın . Eğer bunu çabuk öğrenirse , evde olmadığınız zamanlarda da havlaması azalacaktır . Köpeğiniz bu eğitimi almıyorsa , ısrarcı olmayın ; bu durum da onun daha çok havlamasına sebep olabilirsiniz . Havladığı zaman ona bir oyuncak köpeğinizi oyalamaya çalışmayın . '' SUS '' komutunu ödünsüz bir şekilde ama sabırla öğretmeye çalışın . Evde olmadığınız zamanlar havlamaya devam ediyorsa , bunun nedenlerini araştırın . Evde radyoyu açık bırakabilirsiniz , ya da komşularınızdan köpeğinizin ne zaman havladığını size bildirmesini rica edebilirsiniz . Eğerköpeğiniz dışarından gelen etkenlerle havlamıyorsa , sizden ayrılma endişesini duyduğu için böyle davranıyordur . Şu yöntemleri deneyerek bir çözüm bulabilirsiniz :
a ) Evde olduğunuz zamanlar , dışarıdan gelen seslere havlamaması için onu eğitin . Havlayınca aniden yerinizden kalkıp hiçbir komut vermeden onun hoşuna gitmeyecek bir ceza verin .
b ) Evde olmadığınız zamanlarda köpeğinizi dışarıdan gelen seslerin az duyulduğu bir odada üstü örtülü bir kafes içinde bırakın evin içinde vantilatör ya da klima gibi ona huzur verecek bir sesin olması da köpeğin rahat etmesini sağlar . Siz evde iken de kafesine kapatıp havlamadan oturmasını öğretin . 
c ) Şu  önlemleri ise ancak çok mecbur kaldığınız da uygulayabilirsiniz :
# Havlama önleyici tasmalar tasmalar kullanabilirsiniz
# Veteriner hekiminizle görüşüp faydalarını ve risklerini iyice değerlendirdikten sonra köpeğinize  hekiminizin verecegi sakinleştiricilerden verebilirsiniz .

Köpeğiniz İçin Oyuncak Seçimi

Köpeğiniz İçin Oyuncak Seçimi



Evde pek çok sorunu önlemek için köpeğinize bazı oyuncaklar vermeniz gerekir . Plastik , kauçuk gibi malzemelerden ağzına alıp çiğneyebileceği dayanıklı oyuncaklar seçin . Bu tür oyuncakların üzerine köpeğinizin hoşuna gidecek et suyu ya da benzeri bir tat katarak , oyuncağı çiğnemesini öğretin
Bazı ev eşyalarını da aynı şekilde dişlemesi , köpeğin bu eşyaları sahiplenmesi gibi huylar edinmesine neden olabilir . Bu tür eşyalar bağırsaklarını da bozabilir . Oyalanması için önüne terlik , eldiven , havlu gibi eşyaları asla koymayın . Eğer köpeğiniz evdeki içi doldurulmuş oyuncakları cazip buluyorsa ona yünden yapılmış ya da içi yünle doldurulmuş köpek oyuncakları vermeyin . Eğer kilim , halı gibi şeyleri cazip buluyorsa eve benzer malzemelerden yapılmış oyuncaklar getirmeyin .
Bazı deri veya benzeri malzemeden yapılmış oyuncakları kemirmek miğde bağırsak sorunlarına yol açmakla kalmaz , bağırsak düğümlenmesi de olabilir . Acil olarak hastaneye kaldırılması gerekebilir .Dahası , aşırı susuzluğa neden olabilir ; üstelik zaman zaman bu yediği şeylerden dolayı tuvalet ihtiyacınu tutamaz hale gelebilir .Bazı köpekler bu tür ''yenebilir'' cinsten eşya ve oyuncakları korumak ve sahiplenmek isterler . En iyisi bunları ortadan kaldırmaktır ama veterinerinize danışıp köpeğiniz için zararsız bazı eşyaları oyalanması için verebilirsiniz . Böylelikle köpeği mutlu eden oyuncakları önüne koyduğunuzda siz de rahat edersiniz .

Ağza Alma, Dişleme , Isırma

Ağza Alma, Dişleme , Isırma



Üç ay ile altı ay arasında diş çıkaran yavrularda , herşeyi ağıza alma eğilimi görülür . Bu her ne kadar dogal bir durumsa da , köpeğin bu dönemde kötü alışkanlıklar haline dönüşecek davranışlarına izin vermemek gerekir .
Bunun için şu önlemleri alabilirsiniz :
a ) Yavrunun evde ve sokakta tasmasını çıkarmayın , bol bol oyalanması için gezdirin , koşturun , onunla oyunlar oynayın . Oyuncaklarına lezzet katacak bir şeyler sürerek uzun süre oyalanmasını sağlayın . 
b ) Islak ya da dondurulmuş , kapalı plastik kapları ağzına almasına izin verebilirsiniz . Bu diş çıkarma sırasında köpeğinizi çok rahatlatır .
c ) İstenmeye şeyleri ağzına aldığında tasmasını çekiştirerek '' HAYIR '' komutunu verin ve önüne uygun oyuncağı atın . 
d ) Ağzına almak istediği şeye acı sprey sıkabilirsiniz .
Köpeğinizin çocukların kol veya ağzına almasına ya da dişlemesine asla izin vermeyin . Bu oyunları yasaklayıcı kesin tavır koymanız gerekir . Çocuklarla oynarken köpeğinizi uyarmak için tasmasını çekiştirin .


17 Ağustos 2015 Pazartesi

Yavru Köpeğinizi Tasmaya Alıştırmak

Yavru Köpeğinizi Tasmaya Alıştırmak



Başlangıç olarak , yavru köpeğinize  hafif ve tokalı bir tasma alın . Hafta da üç gün , her seferinde 10 dakika ile yarım saat  arası tasma kayışını sürükleyerek evde ya da bahçe de gezinmesine izin verin . Bunu yanında bir diğer köpekle de yapabilir ; ya da önünde bir oyuncak atarsanız oyalanır . Böylece yaramazlık yapmasına fırsat vermemiş olursunuz . Zira önce tasmadan kurtulmak için debelenecek , onu çıkarmaya çalışacak , boynunu kaşıyacak ve hırıldayarak kızgın sesler çıkaracaktır . Bunların hiç birine aldırmayın . Acı sprey ile tasma kayışını ağzına almasına engel olabilirsiniz .
Sonunda kayışın yanı sıra sürüklenmesine alışacaktır . Ozaman tasmayı tutarak sol tarafınızda onu yürütün ve o sırada da elinize sevdiği bir oyuncağı alın . Dikkatini çekecek ses çıkaran bir oyuncak da olabilir .Tasmaya tam alışmamışsa ve sizinle de dövüşmeye kalkılırsa , kayışı sağlam bir yere bağlayıp onu yalnız bırakın ve tehlikeli birşey yapmaması için göz ucuyla onu izleyin . Aynı gün içinde beş on dakikalık sürelerle bunu tekrarlayın . Tekrar tasma kayışını elinize alıp onu dolaştırmayı deneyin . Zamanla köpeğiniz bu işe alışacak ve rahatlayacaktır .
Dolaşmaya çıktıgınız da köpeğiniz sizi çok çekiştiriyor ya da arkanıza geçmeye çalışıp yanlış tarafınızda yürümek istiyor ise sol elinizle boyun tasmasından köpeği kavrayıp uzun kayışı serbest şekilde sol tarafınızdan sarkıtarak diğer elinizde tutun . Onu karalı bir şekilde sol tarafınızdan yürütmeye çalışın . Eger ileri hamle yapmak isterse , 180 derece sağa dönerek tam tersi istikamette kararlı bir şekilde yürüyün . Onun peşinden sürüklenmek istemediğiniz zaman , köpeğiniz sizi çekemez . Arkada kalmakta inat ediyorsa , tasmayı kısıp on sol bacağınıza doğru çekin . Böylece ne tarafa yürümesi gerektiğini öğrenecektir .

Komutla Tuvalet Eğitimi ve Gazete Kağıdına Alıştırma

Komutla Tuvalet Eğitimi ve Gazete Kağıdına Alıştırma



Köpeğinize belli saatlerde komutla tuvaletini yapmayı öğretebilirsiniz . Hareketli köpeklerde daha sık tuvalet ihtiyacı olur . İki - Dört ay arası , sabah kalkar kalkmaz , yemek yer yemez , su içer içmez ve oyun oynayarak fazla hareket eetikten hemen sonra dışarı çıkarlar . Bu yarım saat ile kırkbeş dakika sürelerle tekrarlanabilir . Dört aydan sonra yapısı itibariyle yetişkin bir köpeğe benzer ama ona bir süre daha yavru gözüyle bakmanız gerekir . Yetişkinlikte günde üç ya da beş kez dışarı çıkarlar .
Köpeğinizi eve getirmeden önce yapacağı yeri belirlemiş olmalısınız .
Komut üzerine tuvaletini yapmasını öğrenen köpekle rahat edersiniz . Köpek dikkati başka şeye takıldığı için tuvaletini ihmal edebilir  ya da tuvaletini yapacağı uygun bir yer bulamaz ; dolayısıyla düzeni bozulur . Bazı köpekler sadece dolaştırmaya çıkarıldıkları zaman tuvaletini yaparlar ; bazıları ise belli bir yeri benimsemiş ve sadece oraya tuvalet yaparlar . Ama komut üzerine eğitilen bir köpek , sizin komutunuzla hareket edecektir ; tabii , onun da ihtiyacını göz önünde bulundurarak bu komutları zamanında ve etkili şekilde uygulayabilirseniz köpeğin nerede , nezaman tuvalete çıkacağını kontrol edebilirsiniz ve evde sorunsuz yaşarsınız .
Köpeğin tasmasını takıp tuvaletini yapması gereken yere götürün . Çevreyi koklamaya ve kendi etrafında dönmeye başlarsa , tuvaletini yapmaya hazırlanıyor demektir . Bu sırada ona her seferinde tatlı bir sesle bir cümlecik söyleyin . Ne dediğiniz değil aynı şeyi tekrarlamanız önemlidir . Köpeğiniz buna alıştığında , tuvaletini yapacağı yere giderken aynı cümleciği söylemeye başlayın . Kesinlikle , her seferinde tuvaletini yapacaktır .
GAZETE KAĞIDINA ALIŞTIRMA
Köpek alırken küçük bir cins tercih etmenin avantajları çoktur . Küçük bir köpeği tuvalet için dışarı çıkarmadan , tuvaletini evde bir gazete kağıdına yapmaya alıştırabilirsiniz .
Birkaç eski gazete ile biraz tel bu işi görebilir .Evde olmadığınız zamanlarda telle çevirdiğiniz alanın tabanını kat kat gazete ile kaplayın . Önce tabanın tamamına gazete yayın , giderek gazete kaplı kısmı daraltarak tel çerçeve içinde bir de yatak koyun . Köpeğiniz kağıda tuvaletini yapmaya başladığında , tel çerçevenin kapısını açık bırakın . Tuvaletini yaptıktan sonra , evde dolaşmasına izin verin Bunu bir süre denetim altında tutarak , zamanla odalara girebilme hakkını verin . İzin vermediğiniz bir odaya girmeye yeltenirse , onu tel çerçevenin içine geri koyun . Kağıdın dışına taşarak tuvaletini yapacak olursa , onu gazetenin üzerine doğru yönlendirin .
Bu eğitime alışmış olan köpekler nerede olursa olsun sadece gazete kağıtları üzerine tuvaletini yaparlar . Ama  bir köpeği bu eğitimden sonra dolaştırmaya alıştırabileceğiniz gibi , tersi de mümkündür . Yani dışarda tuvaletini yapmaya alışmış bir köpeği evde gazete kağıdına alıştırabilirsiniz . Ama tek bir yol seçip kararlı hareket etmek daha doğrudur .
YEME , İÇME , TUVALETE ÇIKMA PROGRAMI
6 / 14 Hafta :
Günde  3 öğün yemek verin. Dilediği kadar su içebilir ; ancak yatmadan iki saat önce su kabını ortadan kaldırın . Köpeğinizi kafeste tutuyorsanız 1 - 1,5 saat arayla tuvalete çıkarın .
3 / 4 Ay : 
Günde 2 - 3 öğün yemek verin . Aynı şekilde devam edebilirsiniz ama köpeğiniz iyi eğitilmemişse , su kabını bir kaç saat ortadan kaldırın . Köpeğin yine de en az günde beş defa su içmesi gerekir . ( Su içmesini her tuvalete çıkışının öncesine denk getirebilirsiniz ) Köpeğinizi kafeste tutuyorsanız , 4 - 8 saat arayla tuvalete çıkarın . Serbestse 45 dakika ile 3 saat arasında çıkarın .
4 / 6 Ay :
Günde 2 öğün yemek verin . Su ihtiyacını aynı şekilde karşılamaya devam edin . Köpeğinizi kafeste tutuyorsanız , 6 , 9 saat arayla tuvalete çıkarın . Serbestse 1 - 4  saat arası çıkarın .
6 Ay ve Sonrası : 
Günde iki öğün yemek verin . Bir sorun olmadıkça , su içmesini tamamen serbest bırakın . Günde 3 -5 kez tuvalete çıkarın .

Hatalı Ödüllendirme

Hatalı Ödüllendirme



Canlıların öğrenmesinde ödül ve cezaların rolü büyüktür. Davranış sonucu elde edilen ödül bu davranışı pekiştirir , ceza ise söndürür . Davranış sorunlarının ortaya çıkmasında en önemli etkenlerden biri , köpek sahibi tarafından yapılan hatalı ödüllendirmelerdir . Yani istenmeyen bir davranış ödüllendirilirse , bu davranış pekiştirilecektir . Örneğin , gürültüden korkup havlayan bir köpeği sakinleştirmek amacıyla sevmek bile hatalı pekiştirici olabilir . Yani  havlama veya korkma anında köpeği sevmekle verilmiş olan ödül , havlama ya da korkma davranışını pekiştirebilir . Bu hatalı ödüllendirme devam ederse , köpekte öğrenilmiş korku sorunu gelişebilir . 
Hatalı cezalandırmalar da bu tür sorunların oluşumuna yol açabilir . Cezalandırmalar , köpeğin yaptığı istenilmeyen bir davranışı durdurabilir , ancak dogru davranışı öğretmez . Ceza verilmesine rağmen köpeği bu davranışa iten unsur hala mevcut olduğu için uyarılmaya devam eder . Sonuçta uyarım devam ettiği halde , köpeğin bu uyarıma tepki vermemesi , yani tepkinin engellenmesi strese neden olur . Ceza , köpeğin kafasının karışmasını karıştırmaktan başka bir işe yaramaz . Oysa ki köpeğin doğru davranışa yönlendirmek ve doğru davranışı yaptığında ödüllendirmek gerekir . Böylece köpek , doğru ve alternatif davranışı öğrenmiş olur .

Kedi ile Köpek Birlikte Yaşayabilir

Kedi ile Köpek Birlikte Yaşayabilir



Özellikle yetişkin kediler, yavru köpeklerin oyunculuklarını saldırı olarak gördükleri ve köpeğin oyuna davet hareketlerinden hoşlanmadıkları için yetişkin bir kedi ile yavru bir köpek bir araya getirilirken çok dikkatli olunmalı. Sahibinden çok evini ve yaşam alanını sahiplenen yetişkin kedi, evde kendisinden başka bir dört ayaklının olmasını başta hoş karşılamayabilir. Buna sebep, kedi ve köpek arasındaki yanlış anlaşmalar. Beden dilleri birbirinin neredeyse tamamen zıddı olan kedi ve köpek birbirini anlayamıyor; ya da yanlış anlıyor.
Kedi huzursuz ya da sinirliyken, köpeğin ise mutluyken kuyruğunu sallaması savaş sahnelerinin sebebi. Yetişkin bir köpeğin yanına getirilen yavru kedinin oyun oynamak için oradan oraya koşması, köpeğin içindeki avlanma içgüdüsünü de tetikleyebilir. Kedi ve köpek düşmanlığı sanılan durum çoğu zaman bu birbirine ters ifadeler yüzünden ortaya çıkıyor.
Kedi ile köpeğin uyumlu bir şekilde yaşayabilmesi için evin iki ayaklı sakinlerine büyük iş düşüyor. Öncelikle ‘Yavru ya da yetişkin, kedi ve köpeğin ilk karşılaşması için sessiz ve sakin bir ortam sağlanmalı' diyor Tamer Dodurka. Kalabalık ve gürültülü bir ortamdan kaçınmak, evde kedi ve köpeği tedirgin edebilecek yabancı kimsenin olmaması gerekli.
Evin eski sakini köpekse, kedi ile karşılaştırıldığında ödüllendirilmesi çok önemli. Köpek ile kedinin her bir araya getirilmesinde, köpeğe okşama ile ya da ödül maması ile mükafat vermek, kısa sürede ev sahibi köpeğin misafiri sayesinde ödüllendirildiğini fark etmesini sağlar.
Kedi ve köpek tanışmalarında birbirlerine sert tepkiler vermeseler bile bir süre yalnız bırakılmamalı. Özellikle ilk günlerde evde yalnız kalmaları gerekiyorsa mutlaka ayrı odalarda, ya da birbirleriyle fiziksel olarak temasta bulunamayacakları mesafede bırakılmalılar.
KÖPEKLER KEDİLERDEN DAHA KISKANÇ
Dikkat edilmesi gereken bir nokta da, ikinci pet geldikten sonra evin ilk sakinine gösterilen ilgide düşüş olmaması. Birbirlerini kabul etme dönemlerinde özellikle ev sahibi olan pete daha çok ilgi göstermek kıskançlığın önüne geçilmesi için çok önemli. Tamer Dodurka'ya göre köpekler kedilerden daha kıskanç. Dodurka bunun sebebini kedi hálá içgüdülerine göre yaşarken, köpek insana daha yakın olduğu için kendisini sahibiyle özdeşleştirmesine bağlıyor.
Kedi ile kurduğu ilişkide lider olmak isteyen köpek ve yaradılış olarak lider kabul etmeyen kedi, zaman içinde kendi aralarında bir hiyerarşi kurup bu sorunu aşıyorlar. Dişi köpekler lider olma dürtüleri çok fazla olmadığı için kedi ile dostluk kurmakta erkek köpeklere göre daha hızlı ve uyumlu.
Yetişkin bir kedi ve köpeğin de birbirleriyle yeterince vakit geçirdikten sonra anlaşabilmeleri sanıldığı kadar zor değil. Yeter ki siz sabırlı ve kararlı olun, evin hakiminin siz olduğunu unutmayın!
BAZI IRKLARDA MÜMKÜN DEĞİL
Bazı köpek ve kedi ırkları birbirlerini tolere edemiyor. Rottweiler, Boxer, Jack Russel, Doberman, Bull Terrier, diğer Terrier çeşitleri ve av köpeklerinin kedi ile aynı ortamda yaşaması tavsiye edilmiyor. Kedilerin hareketleri bu ırklar üzerinde saldırı ve avlanma dürtüsü uyandırıyor.
ADIM ADIM NE YAPACAKSINIZ
3 Kedi ve köpeği bir araya getirmeden önce üzerlerinde kokuları olan eşyaları koklatmak birbirlerinin kokularını tanımaları için yararlı olur. Bunun için kedinin üzerinde yattığı battaniye, köpeğin oyuncağı gibi eşyaları kullanabilirsiniz.
3 Kedi ile köpeğin ilk karşılaşmalarında kızgın sesler çıkarıp savunma pozisyonuna geçmeleri normal. Bu durumda panikleyip onları hemen birbirlerinden uzaklaştırmayın. Sizin kontrolünüzde ne kadar zaman geçirirlerse alışma süreci de o kadar kısalacaktır.
3 Özellikle yetişkin kedi ve köpekte ilk günlerin hayal kırıklığı ile geçmesi normal. Bu dönemde birbirine dostça davranmayan petleri azarlamak ve cezalandırmak ise en yanlış davranış.
3 İlk birkaç gün petlerin yemek ve su kapları için birbirinden uzak yerler seçmekte yarar var. Özellikle yetişkin kediler stres altında olduklarında yemek yemedikleri için kedinin yemeği köpeğin ulaşamayacağı bir yerde olmalı.

Yavru Köpek Sosyallik Eğitimi

Yavru Köpek Sosyallik Eğitimi



Yeni yavru köpeğinizin sosyalleştirme eğitimi oldukça stratejik benzer dönemi kapsamaktadır. Bu devre içerisinde yavruya öğrettikleriniz köpeğinizin davranışlarını belirleyecektir. ötede çıkabilecek sorunların kaynağını bu eğitim devresi ortamında çözerek sizinle entegrasyon içinde, topluma adapte olmuş ve her vakit yanınızda olan bir kez köpek sahibi olabilirsiniz. Köpekler bizden ayrımlı olarak, dünyayı ve tanınmayan karşılaştığı olayları burunlarını, gözlerini, kulaklarını, ağızlarını kullanarak ve kokuları ile seslerini hafızalarına kaydederek öğrenirler. Bunun maksadıyla yavrunuza çevreyi ve karı bireylerini keşfetmesi kendince yeterli dönem tanımalısınız.
Köpekler bildiğiniz gibi hiçbir başlarına yaşayamazlar. katıksız yaşamlarında birleşik sürü topluluğu ile yanında olabilir okunuşu yaşaması özgü zarfında bulunduğu sürünün kurallarına uyması gerekir. kez an yavruyu ailesinden ayırarak yanınıza aldınız yoluna artık onun ailesi sizsiniz. Yeni yavrunuz da esasen böyle düşünmektedir. Sizi âdem evladı olarak değil, aynen doğası gereği bir kez sürü üyesi olarak görür ve atalarından ona tereke artan güdülerini kullanır. çocuk bu hayata mutabakat sağlamaya çalışır ancak onu zat haline bırakırsak okunuşu ötede tanışmak zorunda olduğu kavramlardan uzak tutarsak, köpeğimiz muhatara dolu olur,rahat akım edemez, insanlara saldırabilir, hem cinsleri ile ilişkileri yeteneksiz olabilir; sizde bu durum için köpeğinizi suçlayıp “Küçükken çok şirindin,şimdi niye hakeza yapıyorsun.Keşke seni almasaydım” gibi sözler söyleyerek ona kızabilirsiniz. Oysa suçu yavruda değil kendinizde aramalısınız. Okulda öğretmeni eliyle çocuğa öğretilmemiş ancak bilgiyi çocuğumuza sorup yanıt alamaz ve bu anda küçüğe kızarsak hatalı yapmış oluruz.Çünkü çirkin küçükte değildir.İşte bütün bu ve aynı istenmeyen olayları önüne geçmek maksadıyla adına sosyalleşme dediğimiz olguya fazla ehemmiyet vermeli ve duyar aynı şekilde uygulamalıyız ancak bu yolla cemiyet zarfında onaylama edilen,sorunsuz birleşik köpek sahibi oluruz.
ANA KURAL:
Yavru köpeklerin ilk deneyimleri genişlik kuvvetli ve kalıcı deneyimlerdir. Bunun uğruna ilk deneyimlerinin kesinlikle pozitif yönde olması gerektiğini unutmayınız. Yavru köpeğiniz eve geldikten sonraki ilk 5beş hafta içindeki davranışlarınız yavrunun yaşam boyu koruyacağı temel karakterini oluşturacaktır.Köpeğiniz 8 sekiz haftalık iken alınmıştır.Bu müddet içerisinde yavrunun karakterini site ve karı ortamına ahenkli ayla getiremezseniz ötede davranışlarını değiştirmede fazla güçlük çekersiniz.
AMAÇ :
Yavrunun cemiyet içerisinde ve şehir içerisinde karşılaşacağı aklınıza gelebilecek her türlü vaka ile küçük yaşlarda tanıştırarak alışmamış olduğu durumlara adapte olması okunuşu bu olaylar karşısında itimat duygusunun kuvvetlendirilmesi.
SONUÇ:
Aşağıda açıklamalarını bulacağınız yöntemleri kullanarak yavrunun istenmeyen davranışlarını engellemek ve ötede problemsiz ve her çeşit çeşit koşula uyum sağlayan içtimai birleşik köpek yaratmak. Bu hız ile insanların köpek üzerindeki olumsuz düşüncelerini değiştirmek.
Burada stratejik bir kez noktayı size işin anımsatmak istiyorum:
Yavru köpek alırken çoğumuz birleşik maaş köpek almaktayız. Bu çok hatalı sonuçlar doğuran sadece düşüncedir. Yavru köpek kesinlikle annesinin ve kardeşlerinin nispetle kalmalı, köpek olduğunu hatırlatan kuralların ve köpek davranışlarının öğretilmesi gerekmektedir. şayet yavruyu annesinden ve kardeşlerinden fazla erken ayırırsak yavrunun temeli olmadığı yoluna hayata adapte olmakta zorlanacak ve sorunlar ortaya çıkacaktır. Bunu önüne geçmek göre yavru köpeğinizi kesinlikle 7-8 haftalık iken alınız. Bu sürenin 4-5 haftasını annesinin yanında, mazi artan 3 haftasını ise kardeşlerinin nispetle temsil oynayarak geçirdiğinden emin olunuz.
Yavru Sekiz haftadan önce alınır ise:
Gereğinden geçmiş zaman kardeşlerinin yanından ayrılırsa, yukarıda açıklayan nedenlerden ötürü köpek, kuralları okunuşu kendini deyiş etme bilincinden mahrum kalacağı uğruna hemcinsleri ile olan ilişkilerinde ve hayata adapte olmada mesele çıkaracak, muhtemelen kendine güveni olmayan ancak köpek olacaktır.
Yavru Sekiz haftadan aksi hâlde alınır ise:
Bu süreden sonra alınan evlat köpek şayet üretici aracılığıyla sosyalleştirilmedi ise, insanlar ve sanayi zarfında karşılaşacağı durumlarda dert çıkaracak tekrar topluma harmoni sağlamakta zorlanacaktır.
Sosyalleştirme eğitiminin önemini okunuşu yavrunun evolüsyon aşamalarını öğrenebilmek için gelin aşağıdaki tabloya eş çekmece atalım.
Yavrunun ilerleme okunuşu Sosyalleşme Aşamaları
Doğumdan İki 2. haftaya kadar–Neonatal Dönem.
*Beden ısısı yaklaşık 37.C
*Ağırlık. Irkına bakarak değişir lakin genelde 110-120 gr okunuşu ancak hafta süresince iki misli olacaktır. dönüştürme atışı dakikada 200ün üzerindedir.
*Yaşaması göre annesine olanca denli bağımlı, savunmasız sadece mide güdülerine bakarak deprem eder.
*Annesi her 3 saatte bir kez 2-3ml mazot ile besler.
*Sinir sistemi okunuşu vücut hareketleri minimal düzeydedir.
*Sosyal davranışları minimum düzeydedir.
*14.gün içerisinde neonatal periyot sona erer.
*Yavrular sürünerek hareket eder.
*İnsanlar ile tanıştırılarak koklamasına icazet verilmeli.
*Kaldığı vasat ilk hafta içinde 29-32, ikinci hafta ise 26-29 C arasında olmalı. esinti cereyanlarından korunmalıdır.
Üçüncü Hafta İçinde.
*Gözler ve kulaklar duyarlı.
*Süt dişleri çıkar.
*Şu lahza 350 gr.ağırlığındadır.
*Yavru çevreye cevap vermeye başlar.
*Sinir sistemi faaldir. evlat yürümeye başlar.
*Annesine henüz az tabi ve vücut fonksiyonlarını yoklama edebilmeye çalışır.
*Kardeşleri ile komünikasyon kurmaya başlıyor.
*Yürüyerek çevreyi keşfetmek istiyorlar.
*Köpeğin davranışları gözlemlenmeye başlıyor.
*Kaldığı platform yakında 23-26 C arasında olmalı.
Dördüncü Hafta İçinde.
*12-14.haftaya büyüklüğünde sürme edecek olan kritik sosyalleşme periyodu başladı.
*Yaramazlıkları başladı. Bazıları pantolon paçalarınızı evet da eteğinizin uçlarını çekiştirme peşinde
*Annesine henüz az tabi okunuşu kardeşleri ile ilişki içinde.
*Vücut ısısı 38.C
*Kalp atışı dakikada 173.
*Keşfetmeye hazır.
*Süt dişleri yetişkin ekseriyetle tamamlandı.
*Yavru maması yiyebilecek durumda.
*Kaldığı platform 23.C olmalı.
Beşinci Hafta İçinde.
*Kardeşleri ile oynuyor, koşuyor küçük eş liderlik yarışı kafa göstermiş.
İnsanlara yanıt veriyor.
*Çevre ile tanıştırılması nihayet kadar önemli.
Altı 6. ve Sekiz 8. Haftalar İçinde.
*Sosyalleşme özgü açar dönem.
*Yavru sütten kesilmiş.
*Sinir sistemi okunuşu hareketleri gelişmiş. daha çok köpek davranışları sergiliyor
*Burnunu, kulağını,kuyruğunu kardeşleri ile beraberinde keşfediyor.Temel kalıpları öğreniyor.
*Yavru öğrenmeye okunuşu yeni evine satılmak kendince hazır.
*Şu lahza 700-800gr arasında.
Oniki 12. Hafta İçinde.
*Çevreyle olan ilişkisi ve keşfetme isteği maksimal düzeyde.
*Bu dönemde fazla sorgulayıcı olunmalı ve çocuk kesin olarak korkutulmamalı. layemut davranışlar sosyalleşme becerilerinin önüne geçebilir.
Onaltı 16. Hafta İçinde.
Süt dişlerini kaybederek, olgunlaşmış dişleri çıkmaya başladı.
Altı 6. kamer İçerisinde.
*Bebeklik dönemi sona ererek, çocukluk dönemine girdi.
*Kalp atım hızı yakında dakikada 70.
*Çoğu vücut sistemi olgunlaşmış köpeğinkine eşit.
SOSYALLEŞTİRME EĞİTİMİNE anık MISINIZ?
Aşılama ekseri çocuk köpeğinizin altı 6. haftasından başlar, körlere rehberlik maksadıyla seçilecek okunuşu eğitilecek yavruların henüz geçmiş zaman ilkah programına alındığı da bilinmektedir. böylelikle erken yaşlarda trafiğe, insanlara, arabalara ve diğer olaylara adapte olması sağlanmaktadır. Bunun kendince veterineriniz ile konuşarak eş zihin önce sosyalleştirme eğitimine cereyan etmek istediğinizi ve bunun kendince yavrunuzun sağlığı göre vacip olan programın uygulanmasını söyleyiniz. Unutmayın ki yeni yavrunuza ilk aşılar uygulandı, bağışıklık sisteminin güçlenmesine azıcık daha çağ var.
Eğitim süresince yavrunuzun karakterine bakılırsa fazla içli davranmalısınız. Bu müddet içerisinde hiç ancak vakit canı tez olmamalı her durumu yavrunuza kademe basamak anlatmalısınız. şayet acul davranarak trafiğe alıştırmak göre onu benzer anda Kızılay evet da Taksime sokarsanız vaziyet yavru açısından hiç okunuşu mide açıcı olmayabilir.
Çok hassas davranmalısınız.
Köpeğiniz ile rahatlatıcı bir kez ses tonunda konuşun. Asla bağırmayın.
Yavruyu tasmasından çekiştirmeyin.
Sevdiği yiyecekleri okunuşu oyuncaklarını yanınızda bulundurun. Sık yerinde kumar oynayın.
Yavrunun kafasını karıştırmayın. benzer yetişek dahilinde eğitime parça edin.
Asla yavruyu korkutacak hatıra hareketlere mezuniyet vermeyin okunuşu kalabalık, gürültülü, fazla gereğinden köpeğin bulunduğu yerlerden uzak durun.
Yavrunun korktuğunu hissederseniz yavruya sarılın evet da kucağınıza alın okunuşu onunla rahatlatıcı eş biçimde konuşun.
Yavrunun eğitim süresince tanışması gereken durumlar:
*İnsanlar çocuk, genç, yaşlı, üniformalı, güneş gözlüklü, şapkalı. Örneğin üstüne trençkot giymiş seyrüsefer polisleri, itfaiyeciler.
*Araba, kamyon, motorsiklet, bisiklet, traktör, kaykay vb.araçlar
*Diğer köpeklerDeğişik soy ve boylarda.
*Diğer canlılar kedi, koyun, at, inatçı vb.
*+Bu listeye sizin ekleyecekleriniz.
Diğer köpekler ile yavrunuzu tanıştırırken hususuyla 14 haftasını doldurmuş olanlara dikkat edin zira saldırganlık gözlenebilir okunuşu hiçbir şeyden habersiz çocuk köpeğiniz tek daha başka köpekler ile sağlıklı haberleşme prefabrik olanağından mahrum kalabilir. hakeza durumları önlemek özgü henüz önce tanıdığınız, karakterini bildiğiniz köpekler ile tanıştırınız. Eğer böyle bir olanağınız yasak ise köpek sahibinden köpeğin tasmalamasını isteyiniz ve sonra yavrunuza tanışma fırsatı veriniz.
Bu tanışma simultane yavrunuzun büyük köpekler ile oynamasına ruhsat vermeyin. evlat sutaş zihin göre salt zat yaşında okunuşu değersiz veya tanıdığınız güvendiğiniz köpekler ile oynayabilir. Tasmasını açmayı unutmayın. Ona kontrolünüz altında oynama fırsatı veriniz ki kendini anlatım etme olanağı bulsun, bırakın koşsun oynasın, enerjisini harcasın göreceksiniz ki çok memnun kalacaktır..
Bazı kişiler yavrunun insanlar tarafından sevilmesini istemezler; aman ha siz bu insanlardan olmayın. Aşırıya kaçmamak neredeyse herkesin yavrunuzu sevmenize izin verin. Bu arada ani davranışlardan kaçınmalarını dileyiş edin; korkmayın kimse bu sempatik yavruya kötü ancak fikir besleyemez.
Bu terbiye süresince yavruyu cezalandırmayacağız, bağırmayacağız. Eğer belirlenmiş olursak yavruyu korkutabilir okunuşu ötede agresif yalnız köpek olmasına sebep olabiliriz. Bu hiç benzer köpek sahibinin istemediği ancak durumdur. Yapacağımız yegâne aksiyon yavruyu bilinmeyen durumlar ile duyarlı ancak şekilde tanıştırmak, bu egzersizleri yine ederek nasıl davranması gerektiğini öğretmektir. Eğitim süresi ikiniz maksadıyla de çok eğlenceli geçecektir. Siz;  çevre,insanlar okunuşu arkadaşlarınız ile uyumlu, yıllarca hep beraber olacağınız köpeğinize ilk derslerini vermenin heyecanı zarfında olacak,yavrunuz ise tanınmayan yeni durumlar ile tanışarak bu dünyayı tanıma fırsatı yakalayacaktır.
Eğitim süresi içerisinde size nesne) olması amacıyla yavruya adını öğretiniz. İsmi kolayca anlıyabilmesi ayrılmış genişlik aşkın iki 2 heceli olmalıdır. Köpeklerin “a” ve “o” ile biten hecelere daha ilişki duyduğunu belirtelim. İsmini öğretmek kendince ona her taam verişinizde, sevdiğinizde, yanından ayrılırken sizi kovuşturulma etmesi içinadını aynı ün tonu ile davetkar bir kez biçimde söyleyin. Bu süre ortamında çeşitli isimler kullanmamaya ilgi edin. Adını kısaca sürede öğrendiğini okunuşu yanıt verdiğini göreceksiniz.
Yine ileride yavrunuzu yoklama altına almanızı sağlayacak ve çağrıldığında gelmesi hakkında sizi izleme etmesini öğretmelisiniz. Bunu yaparken yavrunuzu serbest bırakın ve onunla oynayın. kısaca süre aksi hâlde yavrunuz farkında değil iken inatçı tarafa doğru koşun okunuşu aynı zamanda çabuk bir kez ün tonu ile adını söyleyin yavru sadece zihin telaşa kapılacak okunuşu sizin yanınızda geçmek isteyip koşarak size doğruca gelecektir. Bu arada sizde yere çömelin okunuşu kollarınızı iki yana açarak onu kucaklayın okunuşu bol bol sevin. Bu hareketi müşterek kaç kere daha aşırıya kaçmadan ve diğer günlerde de uygulayın sonunda köpeğinizin ilgisinin devamlı sizde kalmasını sağlarsınız. Bu oyunu evinizde odadan odaya evet da bahçenizde uygulayabilirsiniz. Köpeğiniz sizinle piyes oynarken elbiselerinizi kaşındırmak isteyebilir, dingin izin vermeyin.
Yavrunuzun size müfrit bağlanmasını önüne geçmek amacıyla onu birtakım zamanlarda yalnız bırakınız bu zamanı hep aynı saat dilimine balya getirmeyin,sizi arayıp ağlamasına, havlamasına yanıt vermeyiniz

16 Ağustos 2015 Pazar

AMERİCAN KENNEL CLUB (AKC)’a GÖRE KÖPEK IRKLARININ GURUPLANDIRILMASI

AMERİCAN KENNEL CLUB (AKC)’a GÖRE KÖPEK IRKLARININ GURUPLANDIRILMASI



AKC tarafından uygun görülen 150 adet ırk vardır. Bu ırkların her biri 7 gruptan birinde veya "miscellaneous" (çeşitli) grubunda yer alır. Irkların gruplandırılması, köken aldıkları ırklar ve kullanım amaçları göz önüne alınarak yapılmıştır. Bu gruplar ve gruplarda yer alan ırklar şunlardır.
Sporting Group - Spor Gurubu
Bu gruptaki köpekler kuş avında insanlarla birlikte çalışmak üzere geliştirilmiştir. İnsanlarla birlikte olmayı seven, hareketli köpeklerdir.
American Water Spaniel
Brittany
Chesapeake Bay Retriever
Clumber Spaniel
Cocker Spaniel
Curly Coat Retriever
Pointer
English Cocker Spaniel
English Springer Spaniel
English Setter
Field Spaniel
German Shorthaired Pointer
German Wirehaired Pointer
Golden Retriever
Gordon Setter
Flat Coated Retriever
Irish Setter
Irish Water Spaniel
Labrador Retriever
Sussex Spaniel
Vizsla
Weimaraner
Welsh Springer Spaniel
Wirehaired Pointing Griffon
Hound Group - Tazı Gurubu
Tazı grubundaki köpekler görüş veya koku duyusu ile iz sürme yeteneğindedir. Genellikle yumuşak huylu, insanlara karşı canayakın köpeklerdir.
Afghan Hound
Basenji
Basset Hound
Beagle
Black and Tan Coonhound
Bloodhound
Borzoi
Dachshund
Foxhound (American)
Foxhound (English)
Greyhound
Harrier
Ibizan Hound
Irish Wolfhound
Norwegian Elkhound
Otterhound
Petit Basset Griffon Vendeen
Pharaoh Hound
Rhodesian Ridgeback
Saluki
Scottish Deerhound
Whippet
Working Group - İş Gurubu
İş grubundaki köpekler belli görevleri yerine getirme üzerine geliştirilmişlerdir. Örneğin hayvan gütme, yük taşıma, koruma gibi. Bu köpekler büyük, zeki, sahibine karşı korumacıdır.
Akita
Alaskan Malamute
Bernese Mountain Dog
Boxer
Bullmastiff
Doberman Pinscher
Giant Schnauzer
Great Dane
Great Pyrenees
Greater Swiss Mountain Dog
Komondor
Kuvasz
Mastiff
Newfoundland
Portuguese Water Dog
Rottweiler
St Bernard
Samoyed
Siberian Husky
Standard Schnauzer
Terrier Group - Terrier Gurubu
Terrier grubundaki köpekler zararlı ( kemirgen, vs.) hayvanların avlanması için yetiştirilmişlerdir. Terrierler zeki, azimli ve cesurdur.
Airedale Terrier
Australian Terrier
Bedlington Terrier
Border Terrier
Bull Terrier (English)
Bull Terrier (Miniature)
Cairn Terrier
Dandie Dinmont Terrier
Smooth Fox Terrier
Wire-Haired Fox Terrier
Glen of Imaal Terrier
Irish Terrier
Kerry Blue Terrier
Lakeland Terrier
Manchester Terrier
Norfolk Terrier
Norwich Terrier
Scottish Terrier
Sealyham Terrier
Skye Terrier
Soft Coated Wheaten Terrier
Staffordshire Bull Terrier
Welsh Terrier
West Highland White Terrier
Toy Group - Oyuncak/Süs Gurubu
Toy grubundaki köpekler insanlara arkadaş olmaları için yetiştirilmişlerdir. Güzel, küçük köpeklerdir, insanların çevresinde olmaktan hoşlanırlar.
Affenpinscher
Brussels Griffon
Chihuahua
Chinese Crested
Cavalier King Charles Spaniel
English Toy Spaniel
Italian Greyhound
Japanese Chin
Maltese
Manchester Terrier
Miniature Pinscher
Papillon
Pekingese
Pomeranian
Poodle
Pug
Shih Tzu
Silky Terrier
Yorkshire Terrier
Non-Sporting - Spor Dışı Gurubu
Spor dışı grubundaki köpekler diğer gruplara dahil edilemeyen, veya başlangıçtaki yetiştirme amaçlarının dışına çıkmış ırklardır. Bu gruptaki köpeklerin hepsi çok iyi aile köpeği olur.
American Eskimo Dog
Bichon Frise
Boston Terrier
British Bulldog
Chinese Shar-pei
Chow Chow
Dalmatian
Finnish Spitz
French Bulldog
Keeshond
Lhasa Apso
Poodle
Schipperke
Shiba Inu
Tibetan Spaniel
Tibetan Terrier
Herding Group - Çoban Köpekleri
Bu gruptaki köpekler çiftlik hayvanlarıyla çalışmak üzere yetiştirilmiştir. Bu köpekler çok zekidir ve egzersiz gereksinimleri çok yüksektir.
Australian Cattle Dog
Australian Shepherd
Bearded Collie
Belgian Malinois
Belgian Sheepdog
Belgian Tervuren
Border Collie
Bouvier Des Flandres
Briard
Collie
German Shepherd Dog
Old English Sheepdog
Puli
Shetland Sheepdog
Welsh Corgi (Cardigan)
Pembroke Welsh Corgi
Miscellaneous Class - Çeşitli Irklar Sınıfı
Bu sınıftaki ırklar American Kennel Club tarafından tam resmi tanınma için çalışma aşamasında olan ırklardır. Bu ırklar çeşitli showlarda yer alıp, yarışmalarda ödül alabilir. Ancak saf ırk olarak tanımlanması yapılmamıştır.
Anatolian Shepherd
Canaan Dog
Havanese
Australian Kelpie
Lowchen
Italian Spinoni

11 Maddede Temel Köpek Davranışları ve Açıklamaları

11 Maddede Temel Köpek Davranışları ve Açıklamaları



Kimi zaman bir köpeğin davranışları karmaşık görünebilir. Onun ne istediğini ya da neye ihtiyacı olduğunu anlamakta zorlanabilirsiniz. Ancak unutmayın; iletişim anlamakla başlar. Eğer köpeğinizle doğru bir iletişim kurmak istiyorsanız öncelikli olarak onun davranışlarının nedenlerini anlamalısınız.
İşte köpeğinizin konuşmadan size anlattıkları… Şimdi onlara kulak verelim.

Önüme gelen her şeyi çiğnemek istiyorum!

kopek-cignemek-istiyorum
Çoğu zaman yavru köpeklerde görmeye alışkın olduğumuz çiğneme durumu aslında oldukça doğal bir durum. Gözünüzün önüne diş çıkarma zamanında olan, hiç durmadan ağlayan ve eline aldığı her şeyi ağzına sokmaya çalışan bir bebeği getirin. Yavru köpeklerde de durum çok farklı değil. Dişlerdeki hassasiyet, tüm dünyayı keşfetme merakıyla birleşince ortaya ısırılan ayakkabıların, parçalanan giysinlerin çıkması kaçınılmaz. Ancak yetişkin döneminde bir köpekte hala çiğneme özelliği rahatsız edici boyutlarda devam ediyorsa öncelikle bir sağlık problemi olup olmadığını öğrenmelisiniz. Eğer herhangi bir sağlık problemi yoksa bu durumda anskiyeteye neden olan durumu analiz etmelisiniz. Evde uzun zaman yalnız kalması, işlerinizin yoğunluğu nedeniyle daha az ilgilenmeniz ya da dışarıda enerjisini yeterince atamıyor olması bu duruma neden olabilir.

Ucundan ısırsam!

her-seyi-cignemek-istiyorum-kopek
Isırmak dendiğinde aklımıza hep korkunç görüntüler gelse de o travmatik sahneleri bir kenara bırakmakta yarar var. Köpekler diğer köpeklerle oyun oynarken kimi zaman oyun amaçlı karşılarındaki köpeği ısırabilirler. Bu oldukça zararsız ve üstünde durulmayacak bir durumdur. Ancak agresif nedenli bir ısırmadan ya da sahibiyle oynarken oluşan bir ısırıktan söz ediyorsak bu durumlarda köpeği ısırmaya iten nedenin ne olduğunu doğru analiz etmek gerekir. Isırmalarda öncelikli neden köpeklerin sahiplenme iç güdüsüdür. Bir nesneyi ya da sahibini sahiplenen köpek ısırabilir. Bunun dışında yaralanma durumunda canı yanıyorsa, herhangi bir tehdit algıladılarsa, alarm durumundalarsa da ısırma eğilimi gösterebilirler.

Havlıyorum çünkü… (Havlıyorum öyleyse varım!)

havlamak-kopek
Öncelikle şunu kabul etmeliyiz ki bir insanın konuşması ne kadar doğalsa bir köpeğin de havlaması o kadar doğaldır. Köpeğinizin nedensiz yere havlaması sinirlerinizi bozsa da çoğu zaman aslında altında mutlaka bir neden yattığını unutmayın. Köpekler çoğu zaman olası bir tehlikenin işaretini sezdiklerinde haber vermek ya da uyarmak için havlarlar. Havlamak onlar açısından oldukça önemli bir iletişim kurma yoludur. Köpeğinizin genellikle havlamak için birkaç farklı nedeni olabilir. Öncelikli neden, korkmuş olmasıdır. Farklı bir ses, yabancı bir kişinin eve gelişi, birinden hissettiği tedirgin edici bir davranış onun uyarı amaçlı havlamasına neden olabilir. Yani alt kat komşunuzun eve geldiğini duymamış olmanız köpeğinizin de fark etmeyeceği anlamına gelmez.
Ayrıca uzun bir zamanı evde geçirip, enerji toplamış ya da tuvalet ihtiyacı gelmiş ve artık dışarı çıkmak için sizi uyarıyor olabilir. Bununla birlikte havlamanın bir diğer nedeni de sizden ilgi bekliyor olması olabilir. Bulunduğu ortamda tam olarak tanımlayamadığı bir durumla ya da bir şeyle karşılamış ve kafası karışmış olabilir. Kulağa fazla bilimsel gelmese de şu gerçeği kabul etmekte yarar var; köpekler havlar, havlar, havlar!

Mamma miyyaa!

mamma-miya-kopek
Köpeğiniz az önce koyduğunuz mamaya kuyruk sallayarak geldikten birkaç dakika sonra siz yanından geçerken hırlıyor mu? Pek çok kişi bir köpeğin mamasını sahiplenerek hırlamasının doğal bir tepki olduğunu düşünse de bu durum aslında onun sahibiyle ilişkisinde bir sorun olduğunun habercisi olabilir. Mama kabının üzerinden size ya da başka bir köpeğe hırlayan bir köpek tetiktedir ve her an mamasının ondan alınacağını düşünüyordur. Mamayı gereğinden fazla sahiplenmiş olması da bu konudaki tavrını güçlendirir.

Dikkat, kazı çalışması var!

kopek-kazi-kazan
Köpekler bazı zamanlar bulundukları yeri kazmaya çalışırlar. Kazma işlemi bir köpeğin DNA’sında yazılı, içgüdüsel bir harekettir. Özellikle terrier ırkında sıkça karşılaşılır. Bu hareketi çoğu zaman dışarıda yapsalar da bazı anlarda onları kanepeyi ya da halıyı kazmaya çalışırken de görebilirsiniz. Kazma işlemin temelinde sandığınız gibi zarar vermek ya da dikkat çekmek yatmıyor. Köpekler bu hareketi içgüdüsel olarak yemeklerini gizlemek, küçük kemirgenler gibi yemek ortaya çıkarmak ya da kendilerine yatacak serin bir ortam sağlamak için yapıyorlar. Köpeklerin ter bezleri patilerinde bulunduğundan kimi zaman kokularını bırakmak ve işaretlemek için de bir yerleri kazabilirler.

Hop zıp

hop-zip-kopek
Kapıdan eve giriyorsunuz, köpeğiniz mutluluktan çıldırmış halde size doğru koşuyor ve üzerinize zıplıyor ya da parkta yürürken bir çocuk kendisiyle ilgilendiğinde üzerine zıplıyor. Zıplamak, mutluluk ve heyecan belirtisi gibi görünse de bazı durumlarda bundan daha fazlası olabiliyor. Köpeğinizin üzerinize zıplaması aynı zamanda sizin üzerinizde üstünlük kurmaya çalıştığının işaretlerinden biri olabilir. Bu konuda köpek sahipleri çoğu zaman mutluluktan nasiplerini almayı tercih ettiklerinden bu durumu göz ardı ederek onları sevmeye devam eder. Bu da teşvik edici bir durum olarak bir sonraki hamlede aynı zıplamanın yeniden yaşanacağı anlamına gelir.

Dilim beş karış

kopek-dil-kedi
Köpeğiniz karşınızda ağzında oyuncağı ile sizi oyuna davet edip hızlı hızlı nefes alırken ne kadar da sevimli görünüyor değil mi? Peki köpekler neden hızlı hızlı nefes alıyorlar? Bunun öncelikli nedeni köpeklerin ter bezlerinin patilerinde yer almaları. Köpeklerin hızlı soluklanması vücut ısılarını düzenlemenin ilk yoludur. Bununla birlikte hızlı soluklanma yorgunluk, halsizlik gibi durumların belirtisi olabileceği gibi daha ciddi sağlık problemlerinin de belirtisi olabilir. Eğer daha önceden karşılaşmadığınız türden bir soluklanma söz konusuysa bu durum kalp sorunları, alerjik durumlar ve hatta zehirlenme gibi ciddi sorunların habercisi olabilir.

Gitme sana muhtacım…

gitme-diyen-kopek
Köpek sizin hayatınızdaki önemli şeylerden biri olabilir ancak siz onun hayatının merkezinde yer alıyorsunuz. Bir köpek sahibini çoğu zaman yaşam partneri olarak görür. Yaşam partnerinden ayrılmak da onda bazı sıkıntılı durumlara neden olabilir. Siz işe gittiğinizde ya da onu bir süreliğine yalnız bıraktığınızda köpeğiniz yaramazlık yapmaya başlıyor, evi dağıtıyorsa bu sizin gidişinizi kabullenemediği anlamına gelir.

Mazeretim var heyecanlıyım ben

kosan-kopek
Köpeğinizle tasmalı yürüyüşleriniz çok mu zor? Kendinizi sürekli köpeğinizin peşinden koştururken mi buluyorsunuz? Köpeğinizin uzatmasını devamlı çekerek yürümesinin en önemli nedeni heyecanlı olmasıdır. Köpekler bizden daha hızlı hareket ettikleri gibi aynı zamanda her yeri koklamak ve bulundukları yeri bir an önce keşfetmek gibi bir heyecanları vardır. Bu onların sağı sola zik zaklar çizerek yürümesine neden olur. Aynı zamanda sizin köpeğiniz üzerinde sağlam bir otorite kuramamış olmanız da onun sizi çekiştirmesine ve yönlendirmeye çalışmasına neden olabilir.

Şuraya da bir check-in yapayım

kopek-agac-kovugu
Köpekler için başka bir köpeğin çişini koklamak ve hatta yalamak koku duyularıyla yaptıkları bir sosyal bilgi toplama durumudur. Siz merak ettiğiniz daha yakından tanımak istediğiniz birinin sosyal medya profiline bakarsınız, köpekleriniz onların çişine. Köpekler sadece mesanelerini boşaltmak için değil aynı zamanda birbirlerine işaret bırakmak için çiş yaparlar. Hem dişi hem erkek köpeklerde görülen işaretleme durumunda köpekler kendi aralarında bir hiyarerşi oluşturur ve kendi toplum düzenlerini devam ettirirler. Erkek köpeklerde bu durumdan farklı olarak gittikleri her yere işaret bırakma durumu vardır. Bu onların kendi alanlarını belirlemek için yaptıkları içgüdüsel bir harekettir. Ancak tuvalet eğitimi olan bir köpek birdenbire eve çiş yapmaya başlarsa bunun nedenleri farklıdır. Uzun bir zaman dışarı çıkarmadıysanız tuvaletini kaçırmış ya da az ilgi gördüğü bir dönemdeyse dikkatinizi çekmeye çalışıyor olabilir. Bununla birlikte tekrarlanan bir durumdan söz ediyorsak bir sağlık probleminin de habercisi olabilir.

Sızım sızım sızlarım, ince ince ağlarım

aglayan-kopek
Köpekler kimi zaman tıpkı insanlar gibi sızlanır ve/veya ağlarlar. Eğer ağlayan yavru köpekse bu oldukça doğal karşılanmalıdır. Çünkü yavru köpekler annelerinden mama, ilgi gibi ihtiyaçlarını ağlayarak temin ederler. Eğer yetişkin köpekte görülen ve kronikleşmiş bir durumdan söz ediyorsak bunun birkaç nedeni olabilir. Öncelikli olarak sızlanan köpeğinizin herhangi bir sağlık problemi olmadığından emin olmalısınız. Köpeğinizin yaşı ilerlemişse herhangi bir işlevsel bozukluğu olabilir ya da bir yerlerinin ağrıması ağlamasına ya da sızlanmasına neden olabilir. Ağlamak da tıpkı havlamak gibi köpeğinizin sizinle iletişim kurma yollarından biridir. Heyecan, acı çekme, ilgi isteme gibi durumlarda köpeğiniz ağlayabilir.

Köpeğinizin Bazı Davranışlarının Anlamları

Köpeğinizin Bazı Davranışlarının Anlamları



Yenemeyecek maddeleri yeme ya da Kemirme

Çiğneme veya kemirme davranışı, yavrunun normal araştırmacı hareketlerinden biridir. Genellikle köpekler , objeleri çiğneyerek, sertliğini ve lezzetini anlarlar. Özellikle üç, dört haftalıkken başlayan çiğneme, onlara oynamak kadar zevk verir. Aynca dişler çıkarken diş etlerindeki kaşıntıyı önler ve çene ile dişlerdeki bağlarının gelişmesi üzerine olumlu etkisi vardır. 


Hayatlarının her döneminde, ağızlarıyla bir şeyler taşımaları da doğal bir davranıştır. Retriever gibi bazı köpek ırkları kemirmeye daha yatkındır. Özellikle köpek enerjisini başka türlü harcayamıyorsa bu davranış kaçınılmazdır. Normal kemirmeyle zararlı kemirmeyi birbirinden ayırmak gerekir. Tabii ki, kemirme alışkanlık haline gelmemelidir. Köpegin eski bir deri parçasını kemirmesine izin verilebilir, fakat yeni alınmış deri bir eldiveni çiğnemesi hoş değildir. Ancak çoğu yavru, aradaki bu farkı algılayamaz. Eğer yavrunun, ayakkabılan kemirmesini istemiyorsanız, ayakkabıları ondan uzak tutmaktan başka çare yoktur. Bu yönde, büyük köpeklere uygulanan davranış tedavisi yavrular için uygun değildir.


Özellikle küçükken çiğnemeleri için verilen oyuncaklara benzeyen materyalleri, büyüdüklerinde de çiğnemek isteyebilirler. Bu nedenle örneğin, sandalyenin minderlerini kemirmesini istemiyor sanız, yavruyken köpeğe o materyalden yapılmış oyuncaklar vermeyin. Yavruyu ip, sicim ve benzeri cisimlerle oynatmayın, çünkü yavru köpek, bu cisimleri, elbiselerde kullanılan maddelerden ayıramaz ve ileride parçalanmış elbise vs. gibi görüntülere şahit olursunuz. !!!


Yavrunun çiğnemesi bir ihtiyaçtır; bu yüzden, yavruya çiğnemesi uygun olan cisimler bulun ve onlan çiğnediğinde onu övün. Eğer belli bir çiğneme kemiğine ya da oyuncağına ilgi duyuyorsa, ona hemen temin edin. Şayet yavru bunu reddederse, fıstık ezmesi ile kaplayarak verin. Bunun yerine, maddenin oyuk bir yerine bir peynir veya sevdiği bir yiyeceğin parçasını sokabilirsiniz. Ama kauçuk, lastik gibi oyuncaklan bu amaçla vermeyin (maalesef, marketlerde bu tür materyalden yapılmış çeşit çeşit köpek oyuncaklan vardır). Bu sefer, her lastik veya kauçuk materyalden yapılmış, oyuncak olmayan objeleri de kemirebilirler .


Daha ileride, çiğneme kemiklerinin arasına daha büyük ve gerçek kemikler de katabilirsiniz (tavuk kemiği veya tüm hayvanların kaburga kemikleri hariç). Tabii ki, kemiği kaynatmak gereklidir.


Yavru, bazı oyuncakları attığınızda geri getirmesini öğrenmişse, onu yanlış bir cismi çiğnerken gördüğÜnüz anda ´´hayır´´ diyebilir ve ilgisini dağıtmak için bu oyuncaklardan birini atarak getirmesini isteyebilirsiniz. Bu yeterli olmadıysa çiğneme esnasında içi para dolu bir kutuyu sallayarak dikkatini çeker ve çiğnediği nesneyi alırız. Hemen çiğnemesi için uygun olan başka bir nesne verir ve onu okşarız. Daha yaşlı köpeklerin çiğnemesi de normaldir, ancak bazen de bunun nedeni bir hastalık olabilir (köpeğin dişleri ya da diş etleri ağrıyor olabilir ya da tam tersine böyle bir ağrı varken hiçbir şey çiğneyemez). Bazı durumlarda ise, çiğneme sıkılma ya da heyecana tepki olarak yapılır. Köpeğin çevresine, ilgisini çekebilecek şeyler yerleştirilmesi, köpeğinize daha fazla egzersiz yaptırma ve ona daha fazla vakit ayırma, sıkıntıdan kaynaklanan çiğnemeyi engellemede faydalı olur .


Toprağı kazıp çukur açma 


Bu davranış, köpeklere atalanndan kalmıştır. Köpeklerin ataları, toprağı kazarak kendilerine sığınak hazırlardı. Bazen, sıcak havalarda serin yüzeylere ulaşmak, araştırmak, oyun oynamak veya gıdalanm saklamak amacıyla da kazarlardı.


Evcil köpekte de görülebilen bu davranışlar, bazen koca bir bahçenin perişan edilmesine neden olabilmektedir. Bahçe köpeği, gıdasını saklama dürtüsüyle mamayı, bazen kabıyla birlikte de gömebilir. Ev içinde yaşayan köpeğin, durup dururken mama kabını bumuyla itme davranışının temelinde de, (bilinçsiz gibi görünse de) mamayı saklama dürtüsünün olabileceğini düşünenler vardır .


Köpek, bu içgüdüsel davranışı, evde halı üzerinde de deneyebilir. Seçtiği noktayı önce iyice koklar, sonra ön ayaklarıyla kazma hareketleri yapar ve hayalinde kazdığı bu yerde birkaç dönme hareketi yaptıktan sonra ayaklarını bükmek suretiyle vücudunu alçaltarak bu hayali çukura girer ve muhtemelen içgüdülerine uygun bir hareket yapmış olmamn verdiği mutlulukla, bu çukura girdiğine inanır.



Gebelik bölümünde anlatıldığı gibi, kurtlara benzer şekilde, gebe köpekler de, kolay doğum ve yavrulannın emniyeti için çukur kazabilirler.


Toprak kazma, bazen bütün bunlann dışında obsessif-kompul-sif bir davranış bozukluğu olarak da karşımıza çıkabilir. Tembellikten sıkılan bir köpek, meşguliyeti olan bir köpektendaha fazla çukur kazar, bu yüzden köpeğinizin aktivitelerini, komut eğitimi, numaralar ve egzersiz ile arttırırsanız, çukur kazmasını önleyebilirsiniz.

Kuyruk Sallama 

Köpekler sosyal gruplar içinde yaşadıkları için, çeşitli vasıtalarla birbirleriyle iletişim kurarlar. Bunlar arasında, kuyruk önemli bir yer tutar.

Köpeklerde kuyruk sallamanın birçok anlamı vardır. Dostça kuyruk sallamayı kelebeklere bile yaparlar, ancak cansız objelere yapmazlar. Köpeğin yemek gelirken kuyruk sallaması yemekten ziyade, getirene teşekkür anlamındadır.

Hafifçe sallanan kuyruk, dostluk ifadesi olabildiği gibi, hafif bir telaşı da ifade edebilir. Kuyruk sallamayı, her zaman dostluk ifadesi olarak algılayanlar varsa da bu, saldırgan köpeklerde de gözlenebilen bir davranıştır. Özellikle sert hareketlerle ve yukarıda tutularak sallanan kuyruk, tehdit anlamına gelir.

Kuyruğun kısılması korku ve endişeye işaret eder. Kuyruk kısılarak, arka bölgede bulunan üreme organları ve kuyruğun kendisi güvence alnına alınır. Bu bölge, ısırıldığında çok acı verir veya kanamalarla hayvanın hayatını tehlikeye sokabilir. Yine de bu bölgeyi güvence altına almanın önemli başka bir sebebi daha vardır; bir sürü hayvanı için sürünün devamını sağlayacak bu organların korunması çok önemlidir ve köpeğin içgüdüleri bunu emreder.

Yalama

Yalamanın birkaç anlamı vardır; Birincisi, kendi kıl bakımını yani tımarını yapmaktır. Malum, doğada saç fırçası olmadığı için köpek, bunu kendi imkanlarıyla yapmak zorundadır. Yalayarak kıllarını temizler, karışıklıkları düzeltir ve bu arada, zayıf kılları uzaklaştırır. Hatta, bir grup içerisindeki köpekler, birbirlerinin bakımlarını yapabilirler (Bu olaya allogrooming denir). Ayrıca yalayarak birbirlerinin yaralarını da tedavi ederler. Yalamayla yapılan bu tedavi ya da temizlikte, tükürükte bulunan hyolorinidaz enzimi önemli rol oynar. Bu enzim sayesinde kıllar üzerinde bulunan yağ, dışkı veya irin gibi organik maddeler kolayca temizlenir .

Diğer bir yalama şeklini anne köpeklerde gözleyebiliriz. Anneler, yalamayla yavrulannın tımarını yaptıkları gibi, yeni doğan yavruların solunum, işeme ve dışkılama faaliyetlerini uyanrlar. Ayrıca, kendi memelerini yaladıktan sonra, köpeğin ağzını ve burnunu yalar ve süt kokusunu yavruya hissettirirler. Böylece yavru, koklayarak annesinin memesini bulur .

Biraz daha büyük yavrular, büyük köpeklerin ağızlannı yalarlar (Bu hareketi insanlara da yaparlar). Bu hareket, olgun köpekte, avda elde edilip, mide yoluyla taşınan yiyeceğin çıkanlmasını (re-gurgitasyon) yani bir nevi kusulmasını uyarır. Bilindiği gibi, yavrular ava gidemediği için, yiyecekler yavrulara bu yolla taşınmaktadır.

Sürekli ve şiddetli yalamaların olduğu bazı vakalarda yorum yapmak zordur. Bu durum, kompulsif (bir nevi takıntı) bir davranış bozukluğundan kaynaklanabilir. Ama bu bozukluk, fazla sık görülmez.

Bir hastalığa bağlı olmadan, alışkanlık derecesinde yalama ise, muhtemelen köpeğin atalarından kalma davranışlanyla, sonradan öğrenmiş olduğu davranışların bir kombinasyonudur .

Köpekler, insanların elini yalamaktan hoşlanırlar. Genellikle, güven duydukları insanlara yönelik bu hareket, bir sevgi gösterisi olarak yorumlanmaktadır .

Yavrularını Yeme 

Kannibalizm, yani yamyamlık olarak da adlandınlan bu davranışın, görüntüsüne bakarsanız, karnı doyurmak amacıyla yapıldığı izlenimini edinebilirsiniz. Ancak, bu amaçla yapılmış olma ihtimali yok denecek kadar azdır; zira köpekliğin kurallan çok kesindir ve annelik duyguları, insanlarınkinden az değildir. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı, annelik davranışlan eksik olan köpekler, buna istisna teşkil ederler.

Bu davranışın çeşitli sebepleri vardır ve bunların tamamı, hayvanın içgüdüleri ve dürtüleriyle ilgilidir. Kurt sürülerinde ekolojik denge bakımından kontrollü çoğalma ve sürünün kalitesi açısın- dan güçsüz ve hastalıklı yavruların yenmesi son derece normaldir, hatta istenmeyen gebeliklerin neticesinde dogan yavruların da yenilebildigi söylenir. Annenin, hasta olan yavruyu fark edebilmesi için bazı işaretlerin olması gerekir. Örnegin; yavrunun hareketsizliği, vücudun soguk olması gibi.

Yavru yemede, hormonal etkiler de söz konusu olabilir. Gebelik sırasında üretilen progesteron, anneye sakinlik verir. Bu hormo nun yetersiz üretimi ve dogumdan sonra iyice azalması, hayvanda oluşan agresyonun yavrularına yönelmesine yol açabilir.

Bir görüşe göre, proteinden fakir beslenme neticesinde de kan nibalizm şekillenebilir. Hele ki, bazı yavrular yeniyor, diğerleri yenmiyorsa, bunda en önemli etken, diğer yavrulara yeterli süt ve rebilmek için köpeğin, protein ihtiyacını yenilen yavrulardan sağ laması olabilir .

Diger bir sebep de, doğumdan sonra, yavrunun göbek kordo nunu dişleriyle kopartırken, annenin bir hata sonucu yavruyu ye mesidir . Şöyle ki, yavrunun göbek kordonunu dişlemek, içgüdüsel bir davranıştır; anne köpek, kordonu dış kısımdan başlayarak yav runun göbegine kadar dişlemeye başlar ancak, bazen dürtülerine ve doğum heyecanına hakim olamayıp, göbege zarar verir ve hatta yavrunun tamamını yiyebilir. İgili bölümde yazdıgım gibi, bu dürtü, doğumdan birkaç saat sonra ortadan kalkacagı için böyle problemi olan köpeklerin yavruları, bu süre içerisinde anneden ayrılmalıdır.

Dışkı Yeme 

Anne köpeğin, doğumdan sonraki ilk günlerde yavrulara ait dışkıları yemesi, hijyenik sebeplerden dolayı yararlı bir davranıştır. Ay rıca süt emen yavruların dışkısında tamamen sindirilmemiş olan protein yapısındaki maddeler annenin beslenmesinde de yarar sağlar 

Çevrili olduğu bölmelerinden uzaklaşamayıp, dışkılarını, yine bölmeleri içine yapan köpeklerde kaprofaji daha çok görülmekte dir. Dışkı üzerinde yeterince sindirilmemiş olan besinler, köpek için çekici olabilir. Bu şekilde başlayan dışkı yeme davranışı, ileri de alışkanlık haline gelebilir. Bu davranış, taklit yoluyla diğer köpekler tarafından da öğrenilebilmektedir. Hele ki, bu hareketi yaptığı sırada hayvan sahibi tarafından azarlanmışsa, bu davranışın dikkat çektiğini öğrenmiş olur ve bunu kullanabilir.

İyi beslenemeyen, özellikle diyetlerinde mineral maddelerin ye terli olmadığı hayvanlarda, zevk sapıklığı denen bir davranış prob lemi nedeniyle de kaprofaji şekillenmektedir.

Bu tür davranışın tedavisinde, dışkının ortadan kaldırılması yetmemektedir. Beslenme şartları düzeltilir, sindirim bozukluğu tedavi edilir, hala problem devam ediyorsa, hayvanın dışkıdan tiksinmesini sağlayacak tedavi gerekir veya dışkı ortadan kaldırılmaz ve üzerine karabiber gibi itici maddelerin konulması denene bilir.

Pisliklere Sürünme 

Bu davranışın sebepleri konusunda tam bir ittifak sağlanamamıştır. İki ana sebep üzerinde durulmaktadır. Bunlardan birincisi, köpeğin, üzerinde istemediği kokulardan kurtulmasıdır. Ömeğin bu, bizim sıktığımız bir parfüm olabilir. Bize güzel gelen bu koku, mutlaka köpeğe de güzel gelecek diye bir kayıt yoktur. Belki de köpeğe çok itici gelen bu kokunun, çok keskin olan başka bir ko kuyla bastırılması gerekecektir. Pislikler, özellikle başka hayvana ait dışkılar, bu amaç için çok uygundur. Hayvanın üzerindeki ko kudan kurtulma isteğinin nedeni, üzerindeki başka bir hayvanın kokusunu atmak olabilir. Özellikle, liderlik iddiasında bulunan köpekler birbirlerinin üzerine işerler veya anal bölgedeki bezlerden çıkan salgılan sürtmek suretiyle bulaştırırlar. İddiacı bir köpek için, başka iddiacı bir köpeğin kokusunu taşımak çok utandıncı olsa gerektir.

İkinci temel sebep ise kendi kokusunu gizlemektir . Özellikle ava giden bir hayvan, kokusunu belli etmemelidir. Keskin kokulu pisliklere veya rakibinin kaçmayacağı bir hayvana ait dışkılara sürünmek, çok ustaca bir av taktiğidir. Az ya da çok, her köpeğin içinde av güdüleri kalmıştır. Bu nedenle, av köpeği olmayan ırklar da dahi bu davranışı görmek mümkündür .

Heycanlanan ya da Yanlız Kalan Köpeğin İşemesi 

Bu daha çok, ezik (sürü hiyerarşisi bakımından) köpeklerin proble midir. Yavruların, tuvaletlerini anne köpeğin yalayarak uyarma sıyla yaptığına değinmiştim. Bu, mekanik bir uyan olduğu kadar, ruhsal bir uyanımdır. Anne gibi baskın bir köpeğin uyanımları, alt seviyedeki hayvanın, idrannı salmasına neden olur .

Aynı davranışı, yetişkin bir köpek yapıyorsa, insan sahiplerin den baskıcı sinyaller almış ya da uyancı bir olay karşısında heye canlanmış demektir. Köpek sahibinin istemeden gönderdiği baskı- cı bir sinyal, üzerine yürümek, üzerine bir hareket yapmak, kucağa almak, kızmak, üzerine eğilerek ona bakmak ya da onunla konuşmak olabilir .

Köpek işerken, eğer sesinizi yükseltir ya da ona sert davranırsanız, olayı daha da büyütürsünüz. Bu esnada, isterseniz köpeği ke miklerini kırarcasına dövün, işemesine engel olamazsınız. Hatta köpek daha da ezik bir pozisyon alır ve bir daha sefere siz daha odaya girerken işemeye başlar. Bu nedenle, bu tür olaylarda, köpeğe son derece şefkatle ve güven vererek yaklaşmak gerekir.

Bazen, köpeğin özellikle sahibinin yatağına veya elbiselerine işediğine şahit oluruz. Dikkat ederseniz bu gibi yerler, sahibinin kokusunun en fazla olduğu yerlerdir. Hayvan yalnız kalıp, heye canlanırsa veya korkarsa, gideceği en güvenli yerler buralardır . Buraya işemesinin iki nedeni olabilir; birincisi bu bölgeyi sahiplen me içgüdüsü, ikincisi ise etraftaki yabancı kokuları bastırma arzu sudur.

Bu davranışı yaptı diye köpeği cezalandınrsak, acaba bu davra nışa engel mi oluruz, yoksa hayvan bir daha yalnız kaldığında yalnızlık korkusunun yanına, bir de ceza korkusunu mu ilave etmiş oluruz? Takdir sizindir.

Kitabın, öğrenme bölümünde değindiğim gibi, dikkat çekme davranışları da işemenin önemli diğer sebepleri arasında sayılabi lir.

Köpeklerin Sık Sık Burunlarının Üstünü Yalaması 

Köpeklerin burunları üzerindeki devamlı nemli olması gereken bölgenin koku analizinde büyük önemi vardır. Burnu nemli olan köpek, daha iyi koku alır. Koku molekülleri nemli ve yapışkan özellikteki bu bölge tarafından analiz süresince tutulur. Analiz işle mi tamamlanınca, artık eskimiş olan bilginin silinmesi gerekir. Bu nedenle, köpeğin sık sık burnunun üstünü yaladığını görürüz. Eğer hayvan ateşlenirse, bu bölge kuruyacağı için, bu analizin ya pılma imkanı olamaz ve köpek, koku alamadığı için iştahı olsa da yemeği reddeder.